Öne Çıkan Yayın
Kendine İnan! -Motivasyon.
Bize bir şeyler söylüyorlar. Kalıplarını çizen, sınırlarını gittikçe daraltan, ''düzen bu!'' diye fısıltıyla haykıran.....
26 Ocak 2016 Salı
Kendine İnan! -Motivasyon.
Bize bir şeyler söylüyorlar. Kalıplarını çizen, sınırlarını gittikçe daraltan, ''düzen bu!'' diye fısıltıyla haykıran..
Hayır! Sen hayalin kadarsın, düşlediğin kadar, hedefin için ağladığın kadar, yeniden ayağa kalkabildiğin kadar. Senin kriterin yok, senin inancın var. Senin bu hayata ne için gönderildiğini bilecek kadar aklın var. Senin tutkun var, her şeyden öte hıçkıra hıçkıra ağlarken bile koşacak gücün var.
Evet, kendine inan! İnandıkça harekete geçeceksin, kafanı kaldıracaksın, hayata öyle bakacaksın. Kendini dürt, insanları dürt. Sor kendine ''Ben bu hayata nasıl dokunmak istiyorum?''
Ve sınanacaksın, hayalinde ne kadar samimisin? Bu hayalin için ne kadar fekadarlık yapabileceksin?
Farkları sen oluşturacaksın arkadaşım! Herkes dünyaya aval aval bakarken, sen bütün algılarınla orada olacaksın.
Senin kendine koyduğun en önemli kural ''Canla başla çalışmak'' olacak.
Muhammed Ali'ye ''Kaç mekik çekiyorsun?'' diye sorulduğunda: O ''Saymıyorum, canım yandığında saymaya başlıyorum, acıyı hissettiğimde saymaya başlıyorum, çünkü ondan sonra saydıkların gerçek mekiktir.'' İşte yolun bu.
Sıra sende! evet, sıra sende.
22 Ocak 2016 Cuma
Sosyal Medya Dediğimiz Sistem
Artık sistem değişti. Hayat artık sosyal medya ağları üzerinden yürüyor. Ve ülkemizde sosyal medyanın yangınlaşması ile birçok kişi kazancını bu yol üzerinden sağlıyor. Peki biz bu sosyal medyanın neresindeyiz? Ne amaçla kullanıyoruz?
Sosyal medya paylaşım üzerine kurulmuş bir sistemdir. Kendinize bir hesap açtığınız andan itibaren sizde o sistemin bir parçası oluyorsunuz. Bu sistem kendinize ait bir alan oluşturmaya yararmış gibi görünür. Bu alanda belli ölçüler dahilinde hoşunuza giden ya da gitmeyen, tepkinizi belli etmek istediğiniz, paylaşmak istediğiniz ne varsa paylaştığınız anda sizin sorumluluğunuz altındadır. Ama unutmayın sosyal medyada neyin reklamını yaparsanız o alıcı görür. Sosyal medyada yaşamınızı reklam haline getirmeyin. Çünkü o sistemin içinde kendine ait olan alanı kötüye kullanıcak insanlar da olacaktır. İşte tam bu noktada:
Sosyal medyada ne amaçla bulunduğunuzu iyi saptayın. Bu sizin güzellikleri paylaşma amacınız olabilir ya da tam tersi ona buna sataşmak da. Ama eğer ikinci şıkkı kullanacaksanız bu sadece sizin kalbinizi kirletmekten öteye gitmeyecektir. Siz kötü düşüncelerle döner durursunuz karşı taraf yorumu siler ve biter.
Sosyal medya eğer sizin işinizi kapsamıyorsa, çoğu vaktinizi çalmasına izin vermeyin, vermeyelim. Onun yerine bir kitapla haşır neşir olalım, bir gazete okuyalım. Elimize kağıt değsin. Hissedelim. Başımızı telefondan kaldırıp çevremize bakalım. Maddecilikten biraz olsun çıkıp algılamaya çalışalım. Hayatın mimiklerini okuyalım. Böylesi daha iyi gelecektir hepimize..
18 Ocak 2016 Pazartesi
''Algın kadar.''
Dünya benim algım kadar. İnsanlar, çiçekler, duygular, notalar, kavramlar.. Ne yöne çevirdiysem bakışlarımı, algım kadar çözümlemeye çalıştım her şeyi. Bazen bir kavrama yüklediğim anlamı kitaplarda buldum, bazen de insanlarda. Ama ''algım kadar.''
Katran katran düğüm olmuş duyguların yansımasını, suretlerden kendimce okudum. Bazen yanlış anlamlandırmalarım yük oldu, bazen umutlarım bir oldu. İyi şeylere sımsıkı tutunmak gibi. Başka türlü yolunu bulamayacakmış gibi.
Acizliğimi dualarda bulduğum an, kalmadı ne kirli fikir ne de kibir. Karıştırmış olduğum her kavramı ilmek ilmek çözmeye niyet ettim. Alışkanlık edindiğim her siyahı bırakmak gibi. Yolunu bulama dek ''algım kadar'' her şey.
Çabala! Belki 100 belki 1000 defa. Ama boş gözlerle bakma kötülüklere, zarar veren şeylere.
Kendine dertler edin! kendin için, ailen için, ülken için.
Mücadele et! iyi insan olmak için.
Dua et! yolunu unutmamak için.
*Anna RF - Why?
Kaydol:
Kayıtlar
(
Atom
)