Bakış Açısı

Öne Çıkan Yayın

Kendine İnan! -Motivasyon.

 Bize bir şeyler söylüyorlar. Kalıplarını çizen, sınırlarını gittikçe daraltan, ''düzen bu!'' diye fısıltıyla haykıran.....

7 Şubat 2016 Pazar

Başka Bir Şey Youtube Kanalı

 Merhaba! Bildiğimiz üzere artık Türkiye Youtube'un her geçen gün biraz daha farkına varmaya ve bunu değerlendirmeye başladı. Son zamanlarda birçok kategoride olmak üzere birçok insan kamera karşısına geçip Youtube kanalına videolarını yüklüyor. Geçenlerde, çok farklı çizgide ve zengin içeriğiyle dikkat çeken bir Youtube kanalıyla tanıştım ''Başka Bir Şey''


 ''Başka Bir Şey'' teknoloji şirketinin açtığı bir kanal. Bir üründen ve gelişiminden, ürettikleri uygulamalardan, yapım aşamalarından bahsediyorlar. Evet içerik olarak aşina olduğumuz şeylerden farklı olmasının yanı sıra çekimler ve görüntüler oldukça profosyonel. Ama bana göre bu kanalın en güzel yanı ürettikleri, üzerinde düşündükleri olaylardan bahsederken kendi düşünceleriyle süslemeleri ve hayatla birleştirebilmeleri. Hayata başka bir şey katmayı tercih eden, kendini zorlayan, sınayan, hazır tüketiciliği yıkmaya çalışıp üretmenin gücüne dayanan insanların kanalı bu. Zaten ilk videolarındaki açıklamada ''Gerçek bir inatlaşma hikayesi.'' diye bir cümle göreceksiniz.





Farklı bir açıdan bakmamızı sağlayan insanları ve ürettiklerini sevmek lazım. Son yükledikleri videoda tüketmeye vurgu yaparak bir yandan kendi hikayelerini özetlerken bir yandan da bizlere bir mesaj var!

5 Şubat 2016 Cuma

Güzel Kelimeler Dükkanı

 Selam! Güzellikler paylaşmaya geldim.



Yaklaşık 1,5 sene önce İnstagram sayesinde karşıma çıkan @lugat365 hesabı ve gelişiminden bahsetmek istiyorum. Bu hesap her gün bir kelimeyle karşımıza çıkıyor. Genellikle bu kelimeler Arapça ve Farsçadan dilimize yerleşip tozlanmış, hafızaların gerisine atılmış cinsten. Her gün bir kelimeyi anlamıyla birlikte yayınlayıp zaman zaman da büyük ustaların şiirlerinden, yazılarından bir kısımla taçlandırıyorlar. Ve daha sonra ''Güzel Kelimeler Dükkanı'' yakında.. diye karşımıza çıktılar.




Bu dükkan Galata'da küçücük ama çok sımsıcak hissettiren bir yer. Kelimelerin basılı olduğu defterler, bardaklar, buzdolabı süsleri hatta rozetlerin olduğu tam bir ''güzel kelimeler dükkanı.''







Kısa bir süre önce Can Yayınlarından çıkardıkları ''bazı kelimeler çok güzel'' adlı kitabıyla da büyük bir ilgi topladı.
(Ayriyeten Paşabahçe Mağazaları ile işbirliği sonucu çıkardıkları bardaklara bakabilirsiniz.)




Özel ve güzel bir çalışma bu. Sanki kelimeleri ötekileştirmişiz, dışlamışız da birileri elinden tutup ''o bizim'' diye hatırlatıyor. O birilerine, ''bazı kelimeler'' çok güzel diyenlere, güzelliklerine çok teşekkürler.




''Nasıl gidebilirim?'' diyenler için Galata'nın yanında kalan Güney Restaruantın çaprazından girdikten sonra sola girin ve biraz ilerleyin tekrar sola girdikten sonra karşınıza çıkacaktır.
Not: Oralarda bir dönerci abi var o da size yardımcı olur :)




26 Ocak 2016 Salı

Kendine İnan! -Motivasyon.



 Bize bir şeyler söylüyorlar. Kalıplarını çizen, sınırlarını gittikçe daraltan, ''düzen bu!'' diye fısıltıyla haykıran..
  Hayır! Sen hayalin kadarsın, düşlediğin kadar, hedefin için ağladığın kadar, yeniden ayağa kalkabildiğin kadar. Senin kriterin yok, senin inancın var. Senin bu hayata ne için gönderildiğini bilecek kadar aklın var. Senin tutkun var, her şeyden öte hıçkıra hıçkıra ağlarken bile koşacak gücün var.
 Evet, kendine inan! İnandıkça harekete geçeceksin, kafanı kaldıracaksın, hayata öyle bakacaksın. Kendini dürt, insanları dürt. Sor kendine ''Ben bu hayata nasıl dokunmak istiyorum?''
Ve sınanacaksın, hayalinde ne kadar samimisin? Bu hayalin için ne kadar fekadarlık yapabileceksin?
 Farkları sen oluşturacaksın arkadaşım! Herkes dünyaya aval aval bakarken, sen bütün algılarınla orada olacaksın.
 Senin kendine koyduğun en önemli kural ''Canla başla çalışmak'' olacak.
 Muhammed Ali'ye ''Kaç mekik çekiyorsun?'' diye sorulduğunda: O ''Saymıyorum, canım yandığında saymaya başlıyorum, acıyı hissettiğimde saymaya başlıyorum, çünkü ondan sonra saydıkların gerçek mekiktir.''  İşte yolun bu.

 Sıra sende! evet, sıra sende.

22 Ocak 2016 Cuma

Sosyal Medya Dediğimiz Sistem


Artık sistem değişti. Hayat artık sosyal medya ağları üzerinden yürüyor. Ve ülkemizde sosyal medyanın yangınlaşması ile birçok kişi kazancını bu yol üzerinden sağlıyor. Peki biz bu sosyal medyanın neresindeyiz? Ne amaçla kullanıyoruz?

  Sosyal medya paylaşım üzerine kurulmuş bir sistemdir. Kendinize bir hesap açtığınız andan itibaren sizde o sistemin bir parçası oluyorsunuz. Bu sistem kendinize ait bir alan oluşturmaya yararmış gibi görünür. Bu alanda belli ölçüler dahilinde hoşunuza giden ya da gitmeyen, tepkinizi belli etmek istediğiniz, paylaşmak istediğiniz ne varsa paylaştığınız anda sizin sorumluluğunuz altındadır. Ama unutmayın sosyal medyada neyin reklamını yaparsanız o alıcı görür. Sosyal medyada yaşamınızı reklam haline getirmeyin. Çünkü o sistemin içinde kendine ait olan alanı kötüye kullanıcak insanlar da olacaktır. İşte tam bu noktada:

Sosyal medyada ne amaçla bulunduğunuzu iyi saptayın. Bu sizin güzellikleri paylaşma amacınız olabilir ya da tam tersi ona buna sataşmak da. Ama eğer ikinci şıkkı kullanacaksanız bu sadece sizin kalbinizi kirletmekten öteye gitmeyecektir. Siz kötü düşüncelerle döner durursunuz karşı taraf yorumu siler ve biter.

 Sosyal medya eğer sizin işinizi kapsamıyorsa, çoğu vaktinizi çalmasına izin vermeyin, vermeyelim. Onun yerine bir kitapla haşır neşir olalım, bir gazete okuyalım. Elimize kağıt değsin. Hissedelim. Başımızı telefondan kaldırıp çevremize bakalım. Maddecilikten biraz olsun çıkıp algılamaya çalışalım. Hayatın mimiklerini okuyalım. Böylesi daha iyi gelecektir hepimize..

18 Ocak 2016 Pazartesi

''Algın kadar.''



Dünya benim algım kadar. İnsanlar, çiçekler, duygular, notalar, kavramlar..  Ne yöne çevirdiysem bakışlarımı, algım kadar çözümlemeye çalıştım her şeyi. Bazen bir kavrama yüklediğim anlamı kitaplarda buldum, bazen de insanlarda. Ama ''algım kadar.''

Katran katran düğüm olmuş duyguların yansımasını, suretlerden kendimce okudum. Bazen yanlış anlamlandırmalarım yük oldu, bazen umutlarım bir oldu. İyi şeylere sımsıkı tutunmak gibi. Başka türlü yolunu bulamayacakmış gibi.

 Acizliğimi dualarda bulduğum an, kalmadı ne kirli fikir ne de kibir. Karıştırmış olduğum her kavramı ilmek ilmek çözmeye niyet ettim. Alışkanlık edindiğim her siyahı bırakmak gibi. Yolunu bulama dek ''algım kadar'' her şey.

Çabala! Belki 100 belki 1000 defa. Ama boş gözlerle bakma kötülüklere, zarar veren şeylere.
 Kendine dertler edin! kendin için, ailen için, ülken için.
 Mücadele et! iyi insan olmak için.
 Dua et! yolunu unutmamak için.

*Anna RF - Why?

11 Aralık 2015 Cuma

Büyük Yaşayan Küçük İnsanlık


 Bi düşünsek mi?

Her şeyden ne kadar çok oldu oldu oysa ki. Büyük duygular, büyük laflar, büyük hareketler. Kendimize 2-3 beden büyük gelen davranışlar. Yetiremedik mi bizde olanı kendimize? Yetindirmedik mi istekleri bitmeyen şu nefsimize? 

Oysa ki bize yeterdi. Bizde olan, ruhumuzdan olan. Sen belki durdun çoğu zaman. Ama dönmeye devam etti o çokluk. Durmaz ki, sen küçültmedikçe ''küçük'' olan çokluğunu. Farkettiğin zaman aynılaşıcak zaten. Sen fark ettiğin zaman aslolanı, yerine oturacak birer birer. Kalbin,gönlün rahatlayacak. Sen zannetme ki o çokluk seni çok yapacak, büyük yapacak. Eğer ruhuna, gönlüne sevdirirsen kendini çıkıcaksın insanlık merdivenlerini. Belki hızlı hızlı, belki yavaş ama sabırlı.


Farid Farjad- Golha. İyi gider birlikte :)

2 Aralık 2015 Çarşamba

Kendimize 4 Not




1. Size ''olmaz, imkansız'' diyecekler. İmkansız kelimesini kabul etmeyin. Çünkü ''ol der ve olur'' ayeti yetecektir çabalarınızın karşılığına.

2. Beğenmeyecekler, eleştirecekler farklılığınızı. Herkesten başka söyleyecek bir çift sözünüz, herkesten farklı noktaya değinen bir algınız olduğu için neden kaybedesiniz?

3. Sevdiğiniz şeylere ağız bükecekler. Olsun o zaten sizin sevginiz. Daha çok sevin. Çünkü sevgisiz bıraktığınız her şey yarım kalmış olacaktır.

4. Soluklanmak istiyorsan, dur. Kaybetmeyeceksin. Koşman gerektiğini hissediyorsan koş. Yolunu biliyorsan ve yolun kenarındakileri unutmadıysan. Şaşırmayacaksın.